top of page

Her pazaryerinin kaderi aynı mı ? Ya değilse!

Bugünkü konumuz Tavuk-Yumurta problemi.


Öncelikle bilmeyenler için nedir bu Tavuk-Yumurta problemi kısaca açıklayıp konumuza geçelim istiyorum.


Her pazaryeri, bir müşteri bir de satıcı kitlesine ihtiyaç duyar. Satıcılar ürünlerini satar, müşterilerde satın alır. Pazaryerlerinin erken aşamalarında, müşterilerin olmadığı bir pazaryerine satıcılar gelmek istemez. Aynı şekilde satıcının olmadığı bir pazaryerine de müşteriler gelmek istemez.


Sorunda tam olarak burada başlar. Bir kitle olmadan diğer kitleyi çekemeyeceğiniz ortamda oluşan probleme verilen addır “Tavuk-Yumurta Problemi”.




 

Tanımı basitçe yaptığımıza göre burada ilk soruyu sorarak başlayalım.


İstisnasız her pazaryeri bu sorunu yaşar mı ?

Kaynaklara ve bugüne kadar geliştirilen pazaryerlerine baktığımızda, cevap apaçık bir şekilde EVET.


Ama yine de, neden evet olduğunu kurcalıyor beynimin içinde ki bir ses.


Geçenlerde gecenin saat 3 sularında kahve ve sigara eşliğinde bir düşünce seremonisinde gezinirken, tekrar bu konuya geldim ve aklıma bu sorunu yaşayan firmaların ortak birkaç yönünü düşünürken, farklılıklarına hiç bakmadığım fikri belirdi bir anda.


Belki de bu problemi yaşamalarının bir ortak noktaları vardı ve belki de bu ortak noktayı barındırmayan bir pazaryeri bu sorunu yaşamayabilirdi.


Kim bilir!


Şimdi bunu irdelemek için öncelikle hangi firmalardan bahsettiğimize bakalım.


Amazon, Etsy, Uber, eBay, Groupon ve Airbnb.Peki, bu firmaların bu problemi yaşamasına sebep olan ortak özellik nedir ?

İşte bu soru, üzerine çokça kafa yorduğum, ürün — hedef kitle — pazar vb. üzerinde o ortak noktayı aradığım soruydu.


Sonra bir konu üzerine daha durdum. Nereden aklıma geldiğini hiç bilmiyorum ancak Müşteri Beklentisi olabilir mi dedim. Sonra, müşteri beklentisiyle ne alakası var, burada her iki tarafı da tetiklemesi gereken bir durum mevcut diye düşünürken müşteri beklentisi cümlesine farklı bir pencereden bakabildim ve ortaya şu kelime çıktı.


BEKLENTİ

Aslında o kritik nokta önümde duruyordu ancak bu kelimeyle ne yapacağımı bilmiyordum açıkçası. Neyin beklentisi ? Kimin beklentisi ? vb. bir sürü bağlantısız noktalar geçti aklımdan.

Sonrada şu cümleye evrildi bir noktada.


PAZARIN BEKLENTİSİ

İşte tamda bu noktada kafamın içindeki düğüm çözülür gibi oldu. Daha önceden 20 küsür pazaryeri modelinin sistemini detaylı incelediğim için o firmalara dair bilgiler kafamın içinde dönüyordu zaten. Şimdi bu çıkmazı açan sorumuzu soruyoruz o zaman.


Bu pazaryerleri, hedef pazarın inim inim kıvrandığı ve keşke böyle bir çözüm gelse dedikleri bir alana mı açılmışlardı, yoksa getirdikleri yenilik, herkesçe ileride benimsenecek bir şey olsa bile o an aslında talep yok muydu ?

Bunu, yukarıda verdiğimiz firmalarla örnekleyelim ki daha açık olsun.


AirBNB: Çıktıkları zaman oteller vardı. Konaklama sorunu zaten yoktu. Sadece oteller gereksiz pahalı ve doluluk oranlarıyla alternatifi olmayan bir sistemdi. Yani Airbnb tercih edilmese bile otellerde kalabilirdi insanlar ve otellerde aldıkları hizmetten bıkmış durumda değillerdi. O yüzden benimsenmesi biraz zaman alabilirdi.


Uber: Çıktıkları zaman, taksiler mevcuttu. Ulaşım sorunu zaten yoktu. Ancak daha iyi bir deneyim satma işinde Uber kararlıydı. Alternatif çözüm yerine muhtemelen taksilerin iyileştirilmesini bekliyordu insanlar, Uber’ in çıkmasını değil.


Amazon: Online kitap satışıyla işe başlayan Jeff Bezos’ un Amazon’u, kitap dükkanlarının alternatifiydi. Kitapçılardan memnundu insanlar zaten. Sadece gidip almak ve zaman harcamak yerine Amazon’ dan bir tıkla sipariş geçip, evlerine getirtebilirlerdi.

Şimdi bunlarla birlikte şöyle geniş bir çerçeveden bakmaya çalışırsak, bütün bu girişimlerin ilk çıkış noktalarında yaşadıkları Tavuk-Yumurta problemi, aslında hedef kitlelerinin, çözümsüzlük yaşayan ve çözümü talep eden değil de mevcut durumun iyileştirilmesini isteyen bir kitle olabilir mi ?


Bence tamda böyle.


Bu yüzden Tavuk — Yumurta problemini olabildiğince sıkı yaşadılar ve hepsi ayrı stratejilerle çözmeye çalıştılar. Uber para yaktı, Amazon’ da Jeff Bezos sipariş geçilen kitapları kendi satın alıp kargoladı, Airbnb kurucuları kendi yataklarını kiraladı.


Evet bu noktaya kadar ortak durumu belirledik diyelim ki şunu söylemekte fayda var. Bu kesin bir sonuç asla değildir. Sadece beynimin içinde dönen yargılardır. Yarın değişebilir ve altta da hangi durumda değişebileceğine değineceğim.


Bildiğiniz üzere bizimde Oppaze adında bir B2B pazaryeri girişimimiz mevcut. Bu noktada, Oppaze’ nin bu pazaryerleriyle ortak bir noktada mı yoksa değil mi diye düşünürken, aklıma Discord’ta ki Dropshipping gruplarından birinde kaliteli bir Dropshipper’ın yazdığı bir cümle geldi.


“Keşke Türkiye’de şu ürünleri bulabileceğimiz bir pazaryeri olsa. Sıkıldım bu Çin vb. işlerden.”

Bakın farkı anlayabiliyor musunuz ? Yukarıdaki firmalarda, muhtemelen mevcut durumun iyileştirilmesi talep edilirken, bu cümlede direkt yeni bir pazaryerinin gelmesi isteniyor.

Burada şunu diyebilirsiniz. Dropshipper tarafı tamam böyle düşünüyor ama tedarikçi tarafı ne alemde ?


Bu soruya da, çokça tedarikçilerle görüşen biri olarak, samimiyetle onlarında beklediğini söyleyebilirim.


Şimdi düşünce evresinin duraklamaya alındığı noktada burası. Şu ana kadar incelediğim tüm bu tanıma uyan firmalar yukarıdaki ortak özelliği sağlıyorlardı ama,


Oppaze’ da durum farklı.

Oppaze bu Tavuk-Yumurta problemini hiç yaşamayabilir!


Bunu öğrenmek içinde, Oppaze’ nin ön kayıt sürecini gözlemleyeceğim. Operasyon vb. işlerden vakti arttırıp tabii. 🙂


Oppaze’ nin ön kayıt sürecinde ki gidişat stratejisi, gelen talepleri, rakamları, uygulanan hamleler ve eksiklerimiz bazında ayrıntılı olarak, 30 günlük ön kayıt süresi sonunda değerlendireceğim.


Eğer basit adımlar Oppaze’ ın lehine işlerse ve basit şekilde Tedarikçi-Dropshipper dengesi sağlanırsa, pazarın kıvrandığı ve çözüm olarak yeni bir şeyin gelmesini istediği durumlarda, Tavuk-Yumurta probleminin yaşanmayabileceğini de istisnai bir örnek olarak Oppaze ile görebileceğiz.


Görene kadar da bilemeyiz. Ama gördükten sonra da global tanımlarda biraz oynama yapmamız gerekebilir.


Merak içinde bekliyorum bende.


Bir sonraki yazıda görüşmek üzere..



Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating

İletişime geçelim.

© 2025 Copyright Emre Yazıcı

bottom of page